Category Archives: Kentsel dönüşüm

KENTSEL DÖNÜŞÜM Hakkında

Rezan Ozger Art Blog

IMG_20130718_0001

KÜRESEL BOYUTTA “KENTSEL DÖNÜŞÜM” YUTTURMACASININ İÇ YÜZÜNE YAKINDAN BAKMAK İÇİN OKUNMNASI GEREKEN BİR ÇALIŞMA BENCE.

Rezan Özger

View original post

Dönüşüm ve Doğal Yapılar Atölyesi

sürdürülebilir yaşam

Canim kizkardeşim, cesur mimar Merve Tekin’in bir daveti var:

merve

Dönüşüm ve Doğal Yapılar Atölyesi – 13-21 Temmuz 2013
Yeniköy Mevkii, Muratlar Köyü,
Bayramiç / Çanakkale

Merhaba,
Dönüşüm çanlarının çaldığı ülkemizde, mimarinin nasıl dönüştürülebileceğini ele alacağımız atölyemizde, heyecanla üretmek isteyen herkesi aramızda görmekten büyük mutluluk duyarız.
 
Günümüzde ki ham medde ve enerji tüketimine dayalı mimari çevremizi; birlik ve emeğe dayalı, nesiller boyu süren ve herkesin erişimine açık doğal malzemeler ile değiştirmeyi öneriyoruz.

Permakültür, bütüncül sistem tasarımı ve yenilenebilir enerjiler ile desteklendiğinde EKOLOJİK MİMARİ ve DOĞAL YAPILAR, yeryüzünde DÖNÜŞÜM yaratacak en etkin araçlardan birisidir.
 
Bizlere bu oluşum için yardımcı olabilirseniz; eminiz ki, beraber aydınlık günlere adım atacağız…
 
Kucak dolusu sevgiler…
Merve Tekin
Bilgi ve kayit icin : http://wp.me/p2tE5o-4Z
*

View original post

Kentsel dönüşüm, medya, İstanbul

Yapı Malzemesi Üreten 48 Firmaya 275 Bin Lira Ceza

Kentsel dönüşüm ile birlikte 6,5 milyon konutu yenilemek için harekete geçen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu süreçte yapı denetim firmalarını ve yapı malzemelerini de takibe aldı
İlk beş ayda İstanbul genelinde 48 sahte yapı malzemesi üreten firmaya 275 bin TL ceza kesen Bakanlık, İstanbul’daki 309 yapı denetim firmasını da Bakan Bayraktar’ın talimatıyla yakından takip ediliyor.
Habertürk internet sitesinde yeralan habere göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İnşaat sektörünün büyük bir gelişme kat ettiği ve son on yılda 5 milyona yakın konutun inşa edildiği Türkiye’de, kentsel dönüşüm süreci ile hızla gelişen yapı malzeme ve yapı denetim sektörünü kaliteden taviz verilmemesi ve suistimallerin yaşanmaması için sıkı denetim altına aldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü, Ocak ayında başladığı denetimlerde bugüne kadar boyalar, armatür ve vanalar, kum, çakıl, ısı yalıtım camları, mermer, yapı kimyasalları ve hazır beton gibi yapı malzemeleri üreten 48 firmaya 275 bin TL ceza kesti. İstanbul’da 2012 senesinde ise 8 firmaya, 10 adet ürün bazında toplamda 105 bin TL’lik cezai işlem uygulamıştı.
Merdiven altı üretime geçit yok
Yapı malzemeleri üreten firma sayısının 20 bin civarında olduğu İstanbul’da, ithal ürünler de düşünüldüğünde pazara sunulan ürünler 200 bini aşıyor. Bu ürünlerin tamamında CE ve G Avrupa standardı uygunluğunun olması gerektiğini açıklayan Bakanlık, merdiven altı ürünlerin vatandaşlar tarafından ALO 181 hattına şikayet edilebileceğini bildirdi.
83 firmanın belgesi iptal edildi
Yapı Denetim Şubesi’nin Denetim Hizmet Bedellerine ait yetkilerini Belediyelere devrederek evrak yükünü hafifleten İstanbul Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü, sayıları her geçen artan yapı denetim firmaları üzerindeki kontrollerini sıklaştırdı. Son on yılda 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu kapsamında İstanbul’daki 83 firmanın faaliyet belgesinin iptal edildiğini bildiren İl Müdürlüğü, şu an faaliyet gösteren 309 yapı denetim firmasını ise Bakan Erdoğan Bayraktar’ın talimatı ile yakından takip ettiklerini açıkladı.

Dönüşüme Açık Artırma Modeli

‘Kentsel dönüşüm sigorta olabilir’

Son Dakika haberleri, Tnthaber, Haber sitesi

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkanı Hüseyin Kaya, ‘Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenecek riskli binaların etkin yapı denetim hizmeti ile ekonomik ömürleri boyunca depremlere karşı sağlam duracaklarını söylemek mümkündür.” dedi.
Atatürk… – http://www.tnthaber.net/kentsel-donusum-sigorta-olabilir/

View original post

İstanbul’un Yeşili, Silueti, Depremi

Binanın Temelinden Neler Çıktı?

İstanbul Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Hakan Çatalkaya, İstanbul’da şu ana kadar 300 bina için deprem risk raporu hazırladıklarını söyledi.
Yaptıkları incelemeler sonucunda binaların yapılarıyla ilgili çok üzücü sonuçlarla karşılaştıklarını belirten Çatalkaya, “Binaların betonlarında denizde ne varsa bulunuyor. Deniz kumu, deniz kabuğu, hatta kalfaların düğmesi bile var. Yakında balık iskeleti bulacağımı da inanıyorum. Hatta numunelerden çıkan bu ilginç şeyleri biriktiriyorum, yakında bir sergi açmayı da düşünüyorum. 60’lı yıllardan itibaren hazır betona geçinceye kadar deniz kıyısından kepçeyle kum alınıp, içine de bir miktar çimento atılıp bina yapılmış” dedi.
Çok üzücü sonuçlarla karşılaştıklarını belirten Çatalkaya, “İstanbul’da 600 bin binanın yenilenmesi gerekiyor. Binaların yüzde 80’i riskli” dedi.
Deprem risk raporunun nasıl alınacağı hakkında bilgi veren Çatalkaya, vatandaşın bu raporun nereden nasıl alınacağına dair yeterince bilgisi olmadığını belirterek, mevcut sorulara cevap vermek için İstanbul Kentsel Dönüşüm Derneği’ni kurduklarını söyledi. Çatalkaya, İstanbul’da özellikle Kağıthane, Üsküdar, Fatih, Eyüp ve Zeytinburnu gibi ilçelerde insanları kentsel dönüşüm konusunda bilgilendirmek amacıyla Bilinçli Kentsel Dönüşüm Projesi oluşturduklarını, kentsel dönüşümden insanlar bilgilendirildiği kadar verim alınacağını söyledi.
Binanın risk raporunu hazırlamak için bina sakinlerinden talep gelmesi gerektiğini söyleyen Çatalkaya, “Önce bina sahibi ya da sahipleri başvuru dilekçesi, tapu ve kimlik fotokopisiyle gelip başvuruyor. Binadan bir kişinin başvurması yeterli. 10 daireli bir binada risk raporu almanın daire başına maliyeti yaklaşık 500 lira. Daire sayısı arttıkça bu maliyet aşağıya iniyor. Başvurunun ardından gidip kolon ve kirişleri ölçüyoruz, her kattan numune alarak laboratuvarda test ediyoruz. Elde edilen sonuçların bir simülasyonunu hazırlıyoruz. Hazırlanan raporun bir nüshasını başvuruyu yapan bina sahiplerine bir nüshasını da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderiyoruz. Raporu Bakanlığa verdikten sonra iki ay içinde onaylanıyor ve bina riskli olarak ilan ediliyor.”
Rapor hazırlandıktan ve bina riskli ilan edildikten sonraki süreç konusunda da vatandaşların bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Çatalkaya, “Rapordan sonra yeni binanın projesi çizilecek, ruhsatı anılacak ve istenirse kentsel dönüşüm kredisinden faydalanılacak. Eğer başvuru sahiplerinin binayı yeniden yapacak güçleri yoksa kentsel dönüşüm kredisi kullanma şansı var. Bu kapsamda 100 bin liraya kadar, yüzde 0,40 faiz oranlı ile kredi veriliyor. Hatta bazı bankalar, iki yıl erteleme ve 120 ay vade imkanı sağlıyor. Bu krediyi bakanlıkla anlaşmalı bankalar veriyor” dedi.
Hakan Çatalkaya, rapor soncunda evi yıkılması gereken vatandaşlara verilen kira yardımının hibe şeklinde olduğunu ifade ederek, ancak kira yardımı alanın kentsel dönüşüm kredisi alamayacağını, ikisinden birinin tercih edilmesi gerektiğini belirtti.
Bazı bina sakinlerinin “Deprem de benim evime bir şey olmadı” bazılarının da “Bu binayı dedem yaptı malzemeden çalmış olamaz” diye içini rahatlattığını söyleyen Çatalkaya, o günkü teknolojiyle bugünkü gibi sağlam beton yapımının teknik olarak mümkün olmadığını kaydetti.
Yeni yapılan bir binanın malzeme iyiyse ekonomik ömrünün 50 yıl, malzeme kötüyse 20 yıl olduğunu vurgulayan Çatalkaya, “İstanbul’da 600 bin binanın yenilenmesi gerekiyor. Binaların yüzde 80’i riskli” dedi.
İzmir’de de deprem risk raporu için çalışma yaptıklarını anlatan Çatalkaya, İzmir’deki durumun İstanbul’dan daha kötü olduğunu söyledi.
Haberürk

Enerji Tasarruflu Ekolojik Kentler Kurulacak

Yapı Endüstri Merkezi’nin düzenlediği Ekodesign Konferansı’nda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, sürdürülebilir bir çevre için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Bakan Bayraktar, “Yapacağımız ekolojik şehirlerle birlikte Türkiye, dünyaya standartlarında bir ülke olacak” dedi.
Türkiye’deki ekolojik dengenin korunarak, çevreye duyarlı yerleşim birimleri kurmayı hedeflendiklerini söyleyen Bayraktar, ekolojik şehirlerin Türkiye’yi kalkındıracağını kaydetti.
Afetler karşısında yıkılmayan, enerjiyi savurmayan, rüzgâr ve su enerjisini kullanan, atık suları dönüştüren binalar üretmeyi amaçladıklarını aktaran Bayraktar, “Kentsel dönüşümü tamamlamış, meydanlara, yeşil alanlara sahip ve ulaşımı düzenli modern şehirler, enerji tasarrufu sağlayan akıllı evler ve ekolojik şehirlerle Türkiye’yi ileri bir seviyeye taşımak istiyoruz. Ülkemizin konut stokunun enerjiyi savurmayan binalardan oluşması için çalışıyoruz” diye konuştu.
Bayraktar, şehirleşmenin dünyadaki doğal kaynakları tehdit ettiğini ve bunun için ekolojik şehirler üretilmesi gerektiğini söyleyerek, şunları dile getirdi:
“Şehirleşme günden güne artıyor. Dünyanın yarısından fazlası şehirlerde yaşıyor. Avrupa’da bu oran yüzde 90’lara çıkıyor. Türkiye’de şehirleşme oranı ise yüzde 78 seviyelerinde seyrediyor. Ve bu nüfus artışı ve şehirleşme, birçok tehdidi beraberinde getiriyor. Dünya tüm hızıyla ısınıyor. Doğal su kaynakları ve hava hızla kirleniyor. Çevreye duyarlılık önem kazanmaya başladı.”
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), ‘Türkiye Gayrimenkul Sektörü Temel Göstergeleri 2012’ raporunu açıkladı. 2013 yılına ilişkin görüşlerini dile getiren GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, “Gayrimenkul sektörü 2012 yılında beklentilerimizin altında büyüdü. Ancak 2013 yılındaki öngörümüz, sektörün çeşitlenerek büyümesi ve mütekabiliyet ile yabancı yatırımcının talebinin artması olacak. Önümüzdeki 10 yılda yabancı yatırımların artmasının, Türkiye’nin cari açığının kapanmasında önemli bir etkisi olacak” dedi.
Gelişen Anadolu kentlerinin konut pazarındaki konumunun yapı ruhsatı alımı, konut satışları ve konut kredileri kullanımında giderek güçlendiğini belirten Torun, İstanbul’un gayrimenkul sektöründe halen Türkiye’nin büyük bölümünü kapsamasına rağmen, Anadolu şehirlerindeki olumlu değişimi de gözden kaçırmamak gerektiğini anlattı.
2010’da yüzde 75 artış gösteren yapı ruhsatlarının 2011’de yüzde 39 oranında düştüğünü ifade eden Torun, şunları söyledi:
“2012 yılında ise yüzde 14’lük artış ile yükselişe geçen yapı ruhsatı alımı, 741 bin 592 adet olarak gerçekleşti. Yapı ruhsatı alımında, İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki illerin payı artıyor. 2012’de üç büyük ilin yapı ruhsatı bazında aldığı pay yüzde 37 iken, diğer illerin payı yüzde 63 oldu.”
Torun, Anadolu şehirlerinde sektörün gelişiminin daha belirgin olduğunu, konut üretimi ve satışında ciddi bir gelişim gösterdiğini ifade etti.
İstanbul’un konut sektöründeki payı giderek azalıyor. 2008’de sektörde üç büyük ilin payı yüzde 51’den yüzde 41’e düştü. Buna karşın Anadolu kentlerinin konuttan aldığı pay yükseliyor. Adana, Konya, Mersin, Kocaeli, Kayseri, Manisa, Balıkesir, Samsun ve Eskişehir gibi illerin aldığı pay yüzde 49’lardan, yüzde 59’lara çıktı.
Raporu değerlendiren GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Emre Çamlıbel ise, 3 yılda konut fiyatlarının yüzde 27 oranında arttığını kaydederek, en hızlı artışın 2+1’lerde yaşandığını söyledi. Çamlıbel, 2+1’lerde yüzde 31 artış olduğunu belirtti. İkinci el konut fiyatlarında ise artışın yüzde 26.5 olduğunu kaydeden Çamlıbel, “Ancak bu dönemde arsa hariç konut maliyetleri ise 23.5 oranında artış gösterdi. Dolayısıyla artışa rağmen sektörün kâr marjlarında bir azalış sözkonusu” dedi. 2012 yılında konut kredi oranlarının yüzde 22 büyüdüğünü belirten Çamlıbel, “Faizin düşmesi kredilerin kullanım sürelerini etkiliyor. Şu anda kredi kullanım oranlarının yüzde 57.4’ü 6 ile 10 yıl arasında. 10 yıl üzerinde kredi kullanımının artması içinse faizlerin daha düşmesi gerekir” diye konuştu.
Son 10 yılda yabancıya 2-3 milyar $’lık emlak satışı yapıldığını aktaran Emre Çamlıbel, yabancıya 1 yıllık oturum izninin verilmesiyle alımların hızlanacağını söyledi.

Yavuz Karaman /Milliyet

Kentsel Dönüşümde Büyük Hedef

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “2013’ün sonuna kadar 200 bin, 2014 yılı sonuna kadar da 400 bin birim bağımsız konut ve iş yerinin dönüşümünün başlatılmasını hedefliyoruz” dedi.
Bakan Bayraktar, İzmir, Sakarya, Rize ve Diyarbakır’da da kentsel dönüşümü başlatacaklarını belirterek, şöyle konuştu: Tabii yerinde, rızaya dayalı dönüşüm yapıyoruz. Vatandaşlarımıza kira yardımı yapıyoruz ve kredi desteği veriyoruz. Kentsel dönüşüm yapılan yerlerde vatandaş açısından KDV, vergi, harç yok. Bu bakımdan riskli evini yenileyecek vatandaşlar çok avantajlı. Bu yüzden istiyoruz ki, ‘Vatandaştan talep gelsin ve biz bu kentsel dönüşümü vatandaşın isteği doğrultusunda yürütelim’. Nitekim öyle de yapıyoruz. Bu konuda çok başarılı olan belediyelerimiz var. Bu projeyi ülkemizin modern şehirlere kavuşması, şehirlerimizin çevreci boyutuna sahip olması, vatandaşlarımızın daha mutlu ve huzurlu olması, modern hayatın gerektirdiği donatılarla bezenmiş, yeşili, parkı, bahçesi ve eğitim tesisleri olan yerleşim birimlerine kavuşması için önemsiyoruz ve yoğun bir gayret içerisindeyiz.”