Category Archives: Çevre

GERİ DÖNÜŞÜMDEN EKONOMİYE 1,3 MİLYAR TL KATKI SAĞLANDI

Atık piller, atık yağlar, plastikler, kâğıt karton atıkları geri dönüşüm ile ekonomiye geri kazandırılıyor.
2013 Yılında ne kadar atık toplandığını ve ekonomiye ne kadar katkı sağlandığını Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce açıkladı. Bakan Güllüce yaptığı açıklamada; “Ömrünü tamamlamış 117 Bin ton lastikten 37,5 milyon, 64 Bin ton atık akümülatörden 87,5 milyon, 18 Bin 750 ton atık motor yağından 23 milyon, 10 Bin 648 adet ömrünü tamamlamış hurda araçtan 59 milyon, 1 Milyon 900 Bin ton kâğıt, plastik, cam ve metal ambalaj atığından 1,1 milyar ekonomiye katma değer kazandırılmıştır” dedi.
Bakan Güllüce sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca 232 adet söküm amaçlı gelen gemiden 750 Bin ton hurda ve bu hurdaların geri dönüşümü sonucu elde edilen gelir yaklaşık 720 milyon TL’dir. Buna ilave olarak, çevresel etkileri yüksek olan 526 ton atık pil de toplanarak bertarafı sağlanmıştır.”
Atıkların ekonomiye bir diğer katkısının ise “istihdam” olduğunu vurgulayan Bakan Güllüce: “Türkiye 2002 yılında bu alanda yaklaşık 5 Bin çalışan ve 60 Milyon TL katma değer sağlayan bir noktada iken 2013 yılında 60 Bin çalışan ve 1,3 Milyar TL katma değer sağlayan bir noktaya gelmiştir. Bu rakamlara yurtdışından ülkemize getirilerek sökümü yapılan ve demir çelik sanayisine hammadde oluşturan gemi söküm hizmetlerini de eklersek ekonomik kazanç 2,1 Milyar TL’yi bulmuş durumdadır” şeklinde konuştu.

İşte Türkiye’nin HES Bilançosu!

Türkiye’de 69 ilde toplam 478 Hidroelektrik Santral var, 61 ilde 534 HES daha yapılması planlanıyor, planlananların gerçekleşmesi durumunda HES sayısı 71 ilde bin 12’ye yükselecek. Planlan HES’lerin 160’ı inşaat aşamasında.
Buna göre; 139’u 30 Mart 2013’te yürürlüğe giren 6446 sayılı kanun öncesinde 58 ilde toplam 139 HES işletmeye alındı. Kanun sonrası 12’si yeni iller olmak üzere HES sayısı toplam 70 ilde 478’e ulaştı.
En çok HES bulunan il 33 HES’le Maraş iken onu Trabzon (31), Giresun (26), Adana (21) ve Sivas (18) illeri takip ediyor.
HES bulunmayan 12 il ise şöyle: Aksaray, Ağrı, Çanakkale, Edirne, İstanbul, İzmir, Kilis, Kırklareli, Tekirdağ, Uşak, Yalova, Yozgat.
61 ilde 534 HES daha yapılması planlanıyor. Planlananların 160’ı inşaat aşamasında. Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalı ve lisans almış HES Projeleri’nin sayısı 270 iken Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalı ancak lisans almamış 105 HES Projesi var.
Trabzon yapılması planlanan HES sayısının en çok olduğu iller listesinin de en başında. İnşaat halinde 12 HES’in bulunduğu kente toplam 42 HES daha yapılması planlanıyor. Planlanan HES sayılarında Trabzon’u 40 HES’le Erzurum, 35 HES’le Artvin, 31 HES’le Giresun izliyor.
Hiç HES bulunmayan Ağrı ve Çanakkale illerine Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalı ve Üretim Lisansı almış birer HES projesi var.
İnşaat aşamasında bulunan 160 HES’ten 12’si Trabzon’da. Trabzon’u 11 HES inşaatıyla Giresun, sekiz inşaatla Erzurum ve Tokat ve yedi inşaatla Ordu takip ediyor.
Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliğine dayanarak açılan davalara ilişkin verilerin ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü sorumluluğunda olduğu belirtildi.
DSİ Hidroelektrik Enerji Dairesi Genel Müdürlüğü’nce 167 HES’in de Su Kullanım Hakkı Anlaşmaları iptal edilmiş görülüyor.

Kaynak: yapı.com.tr

2023 Yılına Kadar Yenilenebilir Enerjinin Payı % 30’a Çıkacak

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 19. Taraflar Konferansı, 11 – 22 Kasım 2013 tarihleri arasında Polonya’nın başkenti Varşova’da gerçekleştirildi.
Yaklaşık 200 ülkeden binlerce kişinin katilim sağladığı konferansa Türkiye yaklaşık 50 kişilik bir heyetle katılım sağladı.
Konferansta, 2020 yılında yürürlüğe girmesi beklenen yeni anlaşmanın hazırlanması müzakerelerine devam edildi. Bu kapsamda, emisyon azaltımı ve iklim değişikliğine uyum konularının yani sıra teknoloji transferi, kapasite geliştirme ve finansman konularının yeni donemde nasıl şekilleneceği tartışıldı.
Türkiye lehine alınan Taraflar Konferansı (COP) Kararları doğrultusunda Türkiye’nin durumuna iliskin müzakerelere de devam edildi. Bu çerçevede yapılan toplantılar neticesinde, 2020 yılına kadar Türkiye’ye azaltım, uyum, kapasite geliştirme ve teknoloji transferi ile finans kaynaklarına erişim için destek sağlanması çalışmalarına 2014 yılında devam edilmesine karar verildi.
Konferans da konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpinar “Türkiye hızla kalkınan bir ülkedir ve sürdürülebilir kalkınmaya uygun olarak iklim değişikliği için elinden gelenin en iyisini yapmaktadır. yenilenebilir enerjiye büyük önem veriyoruz ve 2023 yılına kadar yenilenebilir enerjinin payını % 30’a çıkaracağız. Ormanlarımızın toplam alanını da 2023 yılına kadar % 30’a yükseltmeyi hedefliyoruz” dedi.

Rezerv ve Özel Proje Alanlarında Bisiklet Yolu Zorunlu

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı özel proje ve rezerv yapı alanlarında bisiklet yolunu zorunlu tutuyor. İlk uygulama İstanbul’da 730 hektar alanda kurulacak olan Ispartakule Toplu Konut Alanın’da yapıldı. Ispartakule’nin imar planına 10,8 km uzunluğunda bisiklet yolu eklendi.
“Yaşanabilir Şehirler ve Marka Kentler Kurma” vizyonu ile hareket eden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, rezerv ve özel proje alanlarının imar planlarında bisiklet yolunu artık zorunlu tutuyor. İlk uygulamaya Bakanlık, Avrupa yakasında belirlenen rezerv yapı alanın 730 hektarlık parçasını oluşturan Ispartakule’de başladı. Ispartakule’nin imar planında 10,8 km uzunluğunda bisiklet yolu aksı planladı.
Ispartakule’nin planında bırakılan bisiklet yolu uygulaması İstanbul’da bir ilk oldu. 10,8 km uzunluğundaki bisiklet yolunun 4,3 km dere kenarında , 5,1 km vadi tabanlarında ve park alanlarında, 1,4 km ise taşıt yoluna paralel olarak tasarlandı. Planda ayrıca bisiklet durakları, bisiklet park alanları ve bakım onarın alanları da unutulmadı.
Konuyla ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, devlet olarak sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirme ana hedefleri olduğunu söyledi. Bayraktar, özel proje ve rezerv yapı alanlarında daha yaşanabilir alanlar oluşturmak amacıyla, bisiklet yollarının yapılmasını zorunlu tutulduğunu ifade ederek, ”Bisikletli ulaşımı imar planlarına işlemeyi hedefliyoruz. 41.820 hektar büyüklüğündeki rezerv yapı alanın tamamında, bütüncül bir ulaşım sistemi olacak. Ispartakule bunun ilk örneği oldu” dedi.
Yapılan araştırmalarda dünyada en fazla bisiklet kullanan ülkelerinden olan Danimarka, Hollanda ve Macaristan’da bisiklet kullanan insanların diğer ülkelerin insanlarına göre, daha mutlu olduğu ortaya çıktı. Araştırmalarda bisiklet kullanan insanların sağlıklı oldukları için bireysel sağlık harcamalarının da düştüğü belirlendi.

10 Yılda Tüm Nüfusun Yüzde 100’ünün Atık Suları Arıtılacak

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Tosya Atık Su ve Arıtma Tesisi’nin temel atma töreninde yaptığı konuşmada, atık suyun arıtılması işlemlerinin modern dünyanın yapması gereken işler olduğunu söyledi.
Tosya’da 50 bin nüfusun atık suyunun arıtılmadan çaylara bırakılmasının çeltik tarımını engellediğini, bölgenin dünyaca ünlü pirincine zarar verdiğine dikkati çeken Bakan Bayraktar, tesisin hayata geçirilmesiyle sorunun ortadan kalkacağını anlattı.
Bakan Bayraktar, her işlerinin insan odaklı olduğunu belirterek, “Tosya, birinci derece deprem bölgesi üzerinde. Burada olası bir depremden zarar görmemek için kentsel dönüşümde mutlaka başarılı olmamız gerekiyor. Kentsel dönüşümü tüm Türkiye’de artık milli mesele haline getirdik. Bunu vatandaşların talebi ve rızasıyla yapıyoruz. Bu milletin sayesinde, Türkiye istikrarı, güveni yakaladı, yatırım ortamları iyileşti. Bundan 20 yıl evvel deseniz, ‘Kastamonu’ya arıtma tesisi yapılacak, Samsun’a kadar duble yol yapılacak’, buna kimse inanmazdı. Bunları gördük.” dedi.
Çevreciliğin son dönemde dünyanın en önemli gündem maddesi olduğuna işaret eden Bakan Bayraktar, şöyle konuştu:
“Dünya, su bakımdan fakirdir. Dünyada nüfus ve su kullanımı arttı. İnsanların tükettiği su da iki misline çıktı. O yüzden suyumuzu çok daha iyi korumak ve kullanmak zorundayız. Atık sularımızı en azından sulamada, tarımda, temizliğin belirli bölümünde kullanmak durumundayız. Şu anda belediye nüfusunun yüzde 50’sinden fazlasında atık suları arıtıyoruz. Önümüzdeki 10 yılda Türkiye’de tüm nüfusun yüzde 100’ünün atık sularını arıtacağız. Kentsel dönüşümü tamamlamış, şehirleri depremsellik ve afet bakımdan güvenli hale gelmiş, teknik altyapısı ve ulaşımı yeterli, modern Türkiye’yi kuracağız. O zaman çocuklarımıza çok daha güzel ve mutlu Türkiye bırakmanın gönül rahatlığıyla görevlerimizi yapmış olacağız.”

Yeni ÇED Yönetmeliği Yürürlüğe Girdi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde uyulacak idari ve teknik usul ve esasları düzenledi. Yönetmeliğe tabi projelerde ÇED raporu yoksa, teşvik, onay, izin ve ruhsat da yok.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği 03.10.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde uyulacak idari ve teknik usul ve esasları düzenleyen yönetmeliğe göre, bu yönetmeliğe tabi projeler hakkında “Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) Olumlu”, “ÇED Olumsuz”, “ÇED Gereklidir” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararlarını verme yetkisi Bakanlığa ait olacak. Ancak Bakanlık gerekli gördüğü durumlarda “ÇED Gereklidir” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararının verilmesi konusundaki yetkisini, sınırlarını belirleyerek yetki genişliği esasına göre Valiliklere devredebilecek.

PROJE SAHİPLERİ TAAHHÜTLERE UYMAKLA YÜKÜMLÜ
Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeleri için; ÇED Başvuru Dosyasını, ÇED Raporunu, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için ise Proje Tanıtım Dosyasını Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlü olacak. Kamu kurum ve kuruluşları, bu Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesi sürecinde proje sahiplerinin veya Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşların isteyeceği konuya ilişkin her türlü bilgi, doküman ve görüşü vermekle yükümlü olacak.

ÇED YOKSA TEŞVİK, ONAY, İZİN, RUHSAT DA YOK
Bu yönetmeliğe tabi projeler için “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı alınmadıkça bu projelere hiç bir teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyecek, proje için yatırıma başlanamayacak ve ihale edilemeyecek. Bu Yönetmelik hükümlerine göre karar tesis edilmeden önce, projenin gerçekleştirilmesinin mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, aşamasına bakılmaksızın süreç sonlandırılarak dosya iade edilecek.

HALKI BİLGİLENDİRME
Halkı yatırım hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere Proje için
verilecek özel formatın kapsamını belirlemek ve hazırlanan ÇED Raporunu inceleyip değerlendirmek üzere Bakanlık tarafından kurulan komisyonun kapsamı belirlemesinden önce, Bakanlıkça yetkilendirilen kurum ve kuruluşlar tarafından proje sahibinin katılımı ile Bakanlıkça belirlenen tarihte ve Valilikçe belirlenen yer ve saatte halkın katılımı toplantısı düzenlenecek.

ÇED UYGULANACAK PROJELER LİSTESİ
Çevresel etki değerlendirmesi uygulanacak projeler listesi şöyle:
Rafineriler, termik güç santralleri, nükleer yakıt tesisleri, metal endüstri tesisleri, tank hacminin 100 m³ ve üzeri olduğu, elektrolitik veya kimyasal bir proses kullanılarak metal veya plastik maddelerin yüzeylerinin metalle kaplandığı tesisler veya yüzey temizleme işleminin yapıldığı tesisler, asbest çıkartılması ve asbest içeren ürünleri işleme veya dönüştürme tesisleri, fonksiyonel olarak birbirine bağlı çeşitli birimleri kullanarak endüstriyel ölçekte üretim yapan kimya tesisleri, patlayıcı ve parlayıcı maddelerin üretildiği tesisler, şehirlerarası yollar ve havaalanları, su yolları, limanlar ve tersaneler, 3 milyon m3 ve üzeri malzeme çıkarılması planlanan dip taraması projeleri, tehlikeli ve özel işleme tabi atıklar, günlük kapasitesi 100 ton ve üzeri atıkların yakılması (oksitlenme yoluyla yakma, piroliz, gazlaştırma veya plazma ve benzeri termal bertaraf işlemleri), belediye atıkları hariç olmak üzere alanı 10 hektardan büyük ve/veya hedef yılı da dahil günlük 100 ton ve üzeri olan atıkların ara işleme tabi tutulması ve/veya düzenli depolanması için kurulacak tesisler. 10 milyon m3/yıl ve üzeri yeraltı suyu çıkarma veya suyu yeraltında depolama projeleri. boru ile içme suyu taşımaları dışında kalan ve akarsu havzaları arasında, 10 milyon m3/yıl ve üzeri su aktarma projeleri, elektrik enerjisi üretimi amacıyla kurulan su depolama tesisleri (Göl hacmi 10 milyon m3 ve üzeri olan baraj veya göletler), kurulu gücü 25 MWm ve üzeri olan hidroelektrik santralleri, kapasitesi 150 bin eşdeğer kişi ve/veya 30 bin m3/gün üzeri kapasiteli atık su arıtma tesisleri, günlük kapasitesi 100 ton ve üzeri kümes ve ahır gübrelerinin geri kazanılmasına ve/veya bertaraf edilmesine yönelik tesisler ,hayvan kesim tesisleri, hayvan yetiştirme tesisleri, kültür balıkçılığı projeleri, Bitkisel ürünlerden hamyağ üretimi veya rafinasyon işleminin yapıldığı tesisler [200 ton/gün yağ ve üzeri.(kekik, papatya ve benzeri esansiyel yağlar hariç)], süt işleme tesisleri (çiğ süt işleme kapasitesi 100 bin litre /gün ve üzeri), maya fabrikaları (25 bin ton/yıl ve üzeri), şeker fabrikaları, orman ürünleri ve selüloz tesisleri. Yıllık kapasitesi 3 bin ton ve üzeri olan kasar (haşıl sökme, ağartma, merserizasyon, kostikleme ve benzeri.) veya yıllık kapasitesi 3 bin ton ve üzeri olan boyama birimlerini içeren iplik, kumaş veya halı fabrikaları, madencilik projeleri, 500 ton/gün ham petrol, 500 bin m3/gün doğal gaz veya kaya gazının çıkarılması, petrol, doğalgaz ve kimyasalların 40 km’den uzun 600 mm ve üzeri çaplı borularla taşınması, çimento fabrikaları, 33- 50 bin m3 ve üzeri kapasitede olan petrol, doğalgaz, petrokimya ve kimyasal madde dolum ve tahliye yapılan depolama tesisleri, ham deri işleme tesisleri (konfeksiyon ürünleri hariç) (2 bin ton/yıl ve üzeri), ihtisas Organize Sanayi Bölgeleri (EK-1 ve EK-2’de yer alan projeler), pil ve akü üretim tesisleri (montaj yapılan tesisler hariç), tarım ilaçları ve/veya farmasötik ürünlerin etken maddelerinin üretildiği tesisler, motorlu taşıtların üretimi [Kara taşıtları (otomobil, otobüs ve benzeri); tarım makinaları (traktör, biçerdöver ve benzeri); iş makinaları (dozer, ekskavatör ve benzeri); savunma sanayi taşıtları (tank, zırhlı araç ve benzeri)] (Çatı hazırlama ve boyahane bölümlerini içermeyen, tüm parçaların sadece montajının yapıldığı tesisler hariç) (10 bin adet/yıl ve üzeri)], demiryolu taşıtlarının üretiminin yapıldığı tesisler (Tüm parçaların sadece montajının yapıldığı tesisler hariç) (bin adet/yıl ve üzeri), motorlu hava taşıtlarının üretimi, cam, cam elyafı, taş yünü, ve benzeri üretim tesisleri (100 bin ton/yıl ve üzeri), lastik üretim tesisleri, seramik veya porselen üretimi yapan tesisler (hammadde kapasitesi 100 bin ton/yıl ve üzerinde olanlar), turizm konaklama tesisleri (500 oda ve üzeri oteller, tatil köyleri ve/veya turizm kompleksleri ve benzeri), toplu konut projeleri (2 bin konut ve üzeri), 46- 500 yatak ve üzeri kapasiteli hastaneler, golf tesisleri (50 hektar ve üzeri), alışveriş merkezleri (50 bin m2 ve üzeri kapalı inşaat alanı), türbin sayısı 20 ve üzeri olan rüzgar enerji santralleri, 50- Jeotermal enerji santralleri. Güneş enerjisi santralleri (kapladığı alan 20 hektar ve üzeri),154 kV (kilovolt) ve üzeri gerilimde 15 km’den uzun enerji iletim hatları.”

Enerji Günlüğü

İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu kuruldu

İklim değişikliğiyle mücadele ve hava emisyonları yönetimi faaliyetlerinde bulunmak üzere İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu kuruldu.

07.10.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren genelge ile iklim değişikliği ile mücadele ve hava emisyonları yönetimi konularının birbiriyle ilişkili ve bütüncül olarak ele alınması gereken konular olması ve ulusal ölçekte ilgili kurum ve kuruluşların ortak olması nedeniyle daha önce kurulmuş olan “İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu” ve “Hava Emisyonları Koordinasyon Kurulu“ birleştirilerek “İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu” (Kurul) adıyla yeniden yapılandırıldı.

AMAÇ KOORDİNASYON VE İŞBİRLİĞİNİN SAĞLANMASI
Kurulun kuruluş amacı genelgede şu şekilde ifade ediliyor : “İmzalanan uluslararası sözleşmeye protokoller ile iç mevzuatımızdan kaynaklanan sorumluluklar çerçevesinde; ulusal hava emisyonları ile sera gazı emisyonları envanterinin ülkemize özgü bilgileri içerecek şekilde iyileştirilebilmesi, sektörel olarak emisyon oluşumuna katkısı bulunan faaliyet alanlarına bağlı detaylı bilgi toplanabilmesi, ulusal emisyon faktörlerinin geliştirilebilmesi, iklim değişikliğinin zararlı etkilerinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması, bu konuda ülkemizin şartları da dikkate alınarak uygun iç ve dış politikaların belirlenmesi, emisyon azaltımına esas stratejilerin ortaya konulması amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması önem arz etmektedir”.

KURUL GENİŞ BİR KATILIMLA OLUŞTURULDU
Kurul, Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın Başkanlığında; Avrupa Birliği, Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Dışişleri, Ekonomi, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, İçişleri, Kalkınma, Maliye, Milli Eğitim, Orman ve Su İşleri, Sağlık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıklarının Müsteşarları, Hazine Müsteşarı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Müstakil Sanayici veİşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Sekreterlerinin katılımıyla oluşturuldu.

KOORDİNASYON ÇEVRE VEŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NCA YÜRÜTÜLECEK
Kurul yılda en az bir defa toplanacak, çalışma usul ve esasları Kurul tarafından belirlenecek, Kurul tarafından alınan kararlar ilgili kurum ve kuruluşlarca uygulanacak, Kurulun Sekretarya hizmetleri ve koordinasyon işleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülecek.

Kurul tarafından ihtiyaç duyulması halinde; alt kurul, komite, danışma grupları ile geçici ve kalıcı çalışma grupları oluşturulabilecek. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra Üniversiteler, Sivil Toplum Kuruluşları, Meslek Birlikleri ve özel sektör temsilcileri Kurul toplantılarına davet edilebilecek, alt kurul, komite ve çalışma gruplarında yer alabilecekler.

Enerji Günlüğü

KORUMA KOMİSYONLARI YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK

23 Ağustos 2013 CUMA Resmî Gazete Sayı : 28744

MADDE 1 – 18/10/2011 tarihli ve 28088 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonları Kuruluş ve Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“ç) Bölge komisyonlarınca; tabiat varlıkları, sit alanı tescili, derecelendirilmesi, sit alanı geçiş dönemi koruma esasları, kullanma şartları ve revizyonlarına ilişkin alınan kararlara karşı, diğer kurum ve kuruluşlar ile vatandaşlarca yapılan itirazları değerlendirerek karar almak.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(3) Merkez Komisyonu üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır, toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğu ile karar verir.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Bölge komisyonu, ilk toplantısında üyelerden birini başkan bir diğerini başkan yardımcısı olarak seçer. Başkanın katılamadığı hallerde başkan yardımcısı, komisyona başkanlık eder. Bakanlıkça her yıl Ocak ayında komisyon üyelikleri yenilenir. Yeni üyeler görevlendirilene kadar mevcut üyeler görevine devam eder.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(3) Bölge komisyonları, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğu ile karar verir. Ancak karar yeter sayısı dörtten az olamaz. Kararlar; Kanun, ilgili mevzuat ve ilke kararlarındaki dayanakları ile bilimsel gerekçeleri belirtilerek yazılır.”
MADDE 5 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
18/10/2011 28088

KAMPANYA : İstanbul’daki #OrmanlarYokEdilmesin, 3. Köprü inşaatı acilen durdurulsun @BA_Yildirim

İSTİHBARAT SAHASI

KAMPANYAYA KATILMAK İÇİN BURAYA TIKLAYIN.

***

Lütfen İstanbul’u, insanını ve vahşi doğasını tehdit eden 3. Köprü projesini acilen durdurun. Trafik sorunu için gerçek çözüm olan raylı sistem ağını güçlendirin.

Aşağıda linki verilen TMMOB raporunda 3. Köprü’nün kente çok uzak olduğu, İstanbul trafiğini çözmeyeceği gösterilmiş ve vereceği zararlar dikkate alınarak çok net bir dille yapılmaması gerektiği vurgulanmış.

Marmaray projesi tamamlandığında yakalar arası trafikte ciddi bir rahatlama olacak. Ayrıca Deniz ve demiryolu ulaşımının karayolu ile birlikteliğini ve daha verimli bir taşıma kapasitesi sağlayan Ro-Ro ve Ro-La uygulamaları ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü üzerindeki transit trafik yükü azalacak.

Kent ile ilişkisi olmayan 3. Köprü, İstanbul’un son orman alanları olan Kuzey Ormanlarını üzerine inşa ediliyor ve bu alandaki doğal yaşamı yok etmek üzere.

Kuzey ormanları İstanbul’un doğası ve kentlisi için vazgeçilemeyecek derecede önemlidir. Kuzey ormanları milyonlarca ağaç ile birlikte içme suyu havzalarını, kalan son tarım alanlarını barındırır ve göç eden kuşların dinlenme alanıdır. Birici…

View original post 70 kelime daha

Radyoaktif Su