Monthly Archives: Nisan 2014

Şehrin Göbeğinde Yemyeşil….

yaz-gi

Yeşilist çok sevdiğim bir blog, geçtiğimiz günlerden; Ece Doğan’ın güzel yazısını sizler için paylaşmak istedim.Hepimizin çevresinde böyle parkurlar var,düşünelim, yazalım paylaşalım istedim. Tüm doğa severlerden bekliyorum, her nerede olursanız olun, böyle bir parkur yazısını keyifle paylaşalım. Sevgiler sevgiler…
345534543

Şehrin göbeğinde yemyeşil bir haftasonu parkuru
28.02.2014 – Ece Doğan
Malum, hava sıcaklıkları mevsim normallerinin oldukça üzerinde gidiyor. Kışı pek sevmeyenler için bu durum sevindirici olurken, aslında durumun ciddiyeti ortada. Şubat ayının ortasında baharı yaşarken, doğa da bu duruma nasıl adapte olacağını şaşırıyor, kışı unutup o da bahar gibi davranmaya başlıyor. Biz de dedik ki madem durum bu, çıkalım sokaklara, erken baharın biraz tadını çıkaralım. Malum, böyle giderse, gerçek baharda belki de bu sefer sıcaktan evlerimizden çıkamayacağız.

Aşağıda sizler için, hem keyifli bir yürüyüş yapıp hem de yerel lezzetlerin tadını çıkarabileceğiniz güzel bir parkur belirledik. Buyurunuz… Keyifli yürüyüşler!

Parkurumuz Yıldız Parkı’ndan başlıyor. Yıldız Parkı şehrin tüm yoğunluğunun ve karmaşasının ortasında tam anlamıyla…

View original post 536 kelime daha

Seyahatlerde Görülen Hastalıklara Karşı Önlemler!

28 Nisan 2014 Bu haber 33 kişi tarafından okunmuştur.


seyahatlerde-gorulen-hastaliklara-karsi-onlemlerDünyada ulusal ve uluslararası trafiğin artması ile birlikte seyahatle ilgili hastalıklar da giderek artan bir şekilde görülmekte ve günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Dr. Nermin Etiz

Mikrobiyoloji Uzmanı

Gerek iş gerekse tatil amacıyla yapılan seyahatler için alınacak basit önlemler ile seyahat hastalıklarını azaltmak hatta sıfırlamak mümkün olacaktır. Ülkelerde görülen enfeksiyonların yanı sıra, bu enfeksiyonları önlemeye yönelik hangi aşıların zorunlu, hangi aşıların genel ya da risk durumunda önerilen aşılar olduğu da Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenmektedir.

Seyahate Çıkmadan Aşı Yaptırmayı İhmal Etmeyin!

Enfeksiyon hastalıklardan korunmak için önerilen aşı ya da aşılar mutlaka seyahatten önce (seyahate çıkmadan en az birkaç ay önce) yapılması gerekmektedir. Çünkü aşılanmış kişilerde bağışıklık yanıtı genellikle 3-4 haftada ortaya çıkmakta, kişinin bağışık durumuna, aşıya ve aşının dozuna bağlı olarak bu süre değişmektedir.

Seyahatte Görülebilecek Hastalıklar İçin Aşı Listesi:

Hepatit A

Hepatit B

Polio, Difteri

Tetanoz

Tifo

İnfluenza (grip)

Pnömokok

Kızamık – Kızamıkçık – Kabakulak

Suçiçeği

Kolera

Kuduz

Şarbon

Veba

Tüberküloz

Meningokok

Sarıhumma

Meningokoksik menenjit aşısı ve sarıhumma aşısı zorunlu aşılar olup, seyahate çıkmadan evvel (en az 10 gün önce) mutlaka yapılması ve belgelenmesi gerekmektedir. HepatitA, Hepatit B, Polio, Difteri, Tetanoz ve tüberküloz aşıları ise herkese önerilmektedir. Diğer aşılar ise, gidilecek ülkedeki riske göre önerilen aşılardır.

DSÖ, ülkelerde ortaya çıkan enfeksiyonlar ve önerilen aşılarla birlikte, gidilecek ülkede görülen enfeksiyonları da önleyebilmek için proflaktik anti-infektif ilaçların başlanması gerektiğini bildirmektedir. Örneğin halen pek çok Sahra-altı Afrika ülkesinde sıtma (Plasmodium falciparum) görülmekte ve bu nedenle bu ülkelere gideceklere mutlaka seyahat öncesi anti-malaryal tedaviye başlanması gerektiği vurgulanmaktadır.

Aşı ile Birlikte Hijyen Kurallarına da Dikkat Edilmeli!

Bilinmesi gerekir ki, seyahat sağlığı açısından enfeksiyon hastalıklarından korunmak için sadece aşılanma ve proflaktik ilaç kullanımı yeterli değildir. Aynı zamanda her zaman olduğu gibi genel sağlık kuralları ve kişisel hijyen kurallarına tam olarak uyulması da çok büyük önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, seyahat eden kişilerin enfeksiyon hastalıkları yönünden sorunsuz seyahat edebilmeleri için gidilecek ülkeyle ilgili enfeksiyonlar hakkında bilgi almak ve önerilen/zorunlu aşıları yaptırmak için seyahate çıkmadan en az 4 – 6 hafta önce sağlık merkezlerine veya seyahat danışma merkezine başvurmaları gerekmektedir

Stres şişmanlatıyor

Çalışan Bağlanmak İster

ik, eğitim ve oyunlaştırma

Herhangi bir insan kaynakları konferansına katıldığında karşılaşacağın muhtemel bir konudur çalışan bağlılığı. Çok zordur. Zor olduğuna inandırılır.

Peki esasında gerekli midir? Yani olmazsa olmaz mı? Olmasa dahi olur. Bilen bilir ki sistemini bu şekilde inşa etmiş kurumlar da vardır. Çalışan ile kurumu bütünleyen temel bir kültür yaratmak için çaba sarfeden şirketler tam aksine, bağlılık meraklısıdır.

pack02_e_cores

Bu çalışan kişi niye bağlanmıyor bu şirkete? Yani imkansız ise neden isteniyor? Gelelim işin çuvaldız kısmına. Şirket çok mu masum? Dışarıdan öyle görünüyor. Masumdan ziyade bir hatası var elbet. Peki ne olduğunu araştırdı mı? Tek kelimeyle Hayır. Neden net konuştuğum malum. Çünkü şirketler çalışan konusunda iş işten geçtikten sonra adım atmaya odaklı. Halbuki ön görülü, bakış açısı farklı bir yöneticinin ilk yapacağı hamle çalışan bağlılığını tesis etmektir. Burada anlaşılması güç olan konu bağlılığını yitirmiş çalışanı nasıl bağlarızdan ziyade, varolan bağı nasıl güçlendiririz olmaktadır. Kimse sorunun kaynağını çözmekle zaman kaybetmek istemiyor. Aristo mantığıyla akışına bırakmışlar. Giden…

View original post 167 kelime daha

Lisanssız üretimde güneş başvuruları 345 MW’a ulaştı

 

Yingli Solar Türkiye Müdürü Uğur Kılıç, katıldığı çeşitli konferans ve panellerde güneş enerjisi açısından dünya ve Türkiye gündemini değerlendiren açıklamalarda bulundu. Türkiye’de lisanssız elektrik üretimi başvurularında güneş enerjisinin toplamda 345 MW seviyesine geldiğini söyledi.

Uğur Kılıç Yingli Solar’ın sahip olduğu üç adet AR-GE laboratuvarında güneş paneli hücrelerinin verimliliğini artırmak ve hammadde fiyatlarındaki artışa rağmen silikon dışı hammaddelerde maliyetleri düşürmek için çalışmalar yaptıklarını belirtti.

Merkezi Çin’de bulunan, 2012 ve 2013 yıllarını dünya pazar lideri olarak kapatan dünyanın en büyük güneş paneli üreticilerinden Yingli Solar Türkiye Müdürü Uğur Kılıç, Solarpraxis tarafından düzenlenen PV Elektrik Santralleri (PV Power Plants) Konferansı ve İhlas Fuarcılık tarafından düzenlenen SOLAREX 2014 Fuarı’na konuşmacı olarak katıldı.

Yingli Solar’dan AR-GE’ye büyük yatırım

Yingli Solar’ın AR-GE laboratuvarlarında panel verimliliğini yükseltmek amacıyla güneş hücrelerinin verimliliğini artırmaya yönelik testlerin devam ettiğini sözlerine ekleyen Uğur Kılıç şöyle konuştu:

“Verimlilik artışı panel satın alanların panellerin “toplam sahip olma” maliyetlerini de düşürmeyi sağlıyor. Yingli’nin 2020 yılında panellerde elde etmeyi hedeflediğimiz verimlilik rakamları poli kristalinde yüzde 20 üzeri, mono kristalinde yüzde 25 seviyelerine ulaşmış durumda. Dolayısıyla aynı metre kareye sahip bir panelden bundan 5 yıl sonra 15-20 watt daha fazla bir çıkış gücü alabilmek imkanına sahip olacağız.”

Türkiye’de güneşin 2030 hedefi 15 GW

Yingli Solar Türkiye Müdürü Uğur Kılıç panelde yaptığı konuşmada Türkiye’nin 2030 yılında toplam elektrik üretiminin en yüzde 50’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretmeyi hedeflediğini, bu yüzde 50 kısmın yüzde 10 seviyesindeki bölümünün ise güneş enerjisinden sağlanması hedeflendiğini anlattı.

357 şirketten 585 proje başvurusu yapıldı

Uğur Kılıç bu kapasitesinin ise yaklaşık 15 GW kadar bir rakama tekabül ettiğini belirterek, “12 Mayıs 2014 tarihinde Elazığ ve Erzurum bölgesi için toplamda 13 MW’lık bir kapasite için yarışmanın 12 Mayıs tarihinde yapılacağı duyuruldu. Bu yıl için bu yarışmanın güneş enerjisi sektörü için güzel bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Fakat mevcut 600 MW’lık sınırlama ile potansiyeli karşılaştırdığınızda karşımıza müthiş bir fark çıkıyor karşımıza. Hedeflere ulaşmak için daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Yaklaşık 9 GW’lık bir başvuru mevcut, bunun sadece 600 MW’ı lisansa dönüşecek. 357 şirket 585 adet başvuruda bulundu, dile kolay” diye konuştu.

AKILLI BİNAM

Eğitim Kalitesinde 91. Sıradayız

 

Dünya Ekonomik Forumu 2014 Global Bilgi ve Teknoloji raporunu yayınladı. Raporda Türkiye’nin internet kullanımı ve teknoloji açısından durumu hakkında fikir verebilecek önemli bilgiler mevcut.

EĞİTİM KALİTESİNDE 91. SIRADAYIZ

Türkiye son teknoloji araçlarına ulaşımda 44. sırada yer alırken, eğitim sistemi kalitesiyle 91. sırada yer alıyor. Türkiye hükümeti, kanun yapma etkinliği 19. sırada çıkarken; yargı bağımsızlığı ile 85. sırada yer alıyor. Türkiye ayrıca vergi oranları sıralamasında 82.; yerel rekabetin yoğunluğu açısından ise 15. sırada yer alıyor. Hükümetlerin teknoloji satın alımı konusunda Türkiye diğer ülkeleri geride bırakarak 23 sırada, internet kullanan bireylerin sayısında ise 73. sırada yer alıyor.

TÜRKİYE OKURYAZARLIK ORANINDA 67. SIRADA

Türkiye, mobil kapsama alanı konusunda ise 27 ülke ile birinciliği paylaşıyor, internet güvenliği açısından ise 48. sırada. Matematik ve Fen bilimleri açısından olumsuz bir karne sergileyen Türkiye 101. sıraya yerleşmiş durumda. Okur-yazarlık oranında ise 67. sırada yer alıyor.

Türkiye sosyal medya kullanımında ise 148 ülke arasında 61. sırada yer alıyor. Okullarda internet erişimi konusunda 63. sırada bulunan Türkiye, E- devlet servisleri konusundaysa 73. sırada. Genel olarak rapora bakıldığında ise teknoloji konusunda en başarılı ülkelerin, Singapur, Finlandiya, Yeni Zellanda ve Japonya olduğu görülüyor.

fabrika durağı – Attila İlhan

gelin canlar

ATTİLA İLHAN FABRİKA DURAĞI

dün akşam bütün yüzünle bana doğru eğilmiştin
gözlerin hüzünle doluydu güya beraberdik
öptüm ki sen değilmişsin büyük yalnızlığımmış
yalnızlığımı emziren korkunç karanlığımmış
dün akşam yeniden ıhlamurlar boyunca gittim
yine yoldan çingeneler geçiyordu

öksüz bir cıgara gibi iki nefeste bitirdik
sonuna geldik birlikte başladığımızın
üfledik birer birer ışıklarını söndürdük
haziran gecesi içindeki aşkımızın
karanlıkta kaldık yalnızlıkta kaldık
istanbul çığlık çığlık ter döküyordu

gökyüzü en karanlıktı sonra gözlerin
fabrika durağı’ndaki bayram yerinde
lâcivert saçlı kürtlerin sonra devrilmişliği
yumruk kadar yürekleriyle sonra çocuklar
sonra niyet çeken askerler karanlıktı
sonra sessiz sedasız sevişen ıhlamurlar

o akşamın eteklerinde iki mahzun çocuktuk
izinli jandarmalar nişan atıyorlardı
atlıkarıncalar gıcır gıcır gülüyorlardı
yorgunluğumuza rağmen adeta mesuttuk
canavar yoksulluğumuzu sanki unutmuştuk
başımızı sokacak evimizin olmadığını
iki yakamızın uç uca gelmediğini
hâlimizi soran olmadığını sanki unutmuştuk
içimizden ebabil kuşları geçiyorlardı

o akşam fabrika durağı’ndaki bayram yerinde
elbirliğiyle bir donanma yaşadık
ıslıklı denizlerin ihtirasını yaşadık
gözbebeğimizdeki kan siyaha dönmüştü
bayramın sonu…

View original post 28 kelime daha

Liderliğin 6 Kilit Noktası!

 

Liderlik, günümüz iş dünyasında gittikçe ön plana çıkan kişisel yeteneklerden biri. Özellikle Y kuşağının iş dünyasına hızlı girmesiyle birlikte, etkileyici bir liderlik daha da önem kazanıyor. Y kuşağı çalışanları korkuyla veya eski usüllerle yönetilebilen çalışanlar değiller. Onları yönetmek için liderlik özelliklerinizi sonuna kadar kullanıyor olmalısınız. Onları karşınıza alıp dinlemeli, fikirlerine değer vermeli, motive etmeli ve liderlik özelliklerinizle onları sürüklemelisiniz. (buna değeceğine de emin olabilirsiniz çünkü bilgiye ulaşım hızları ve pratik zekalarıyla besledikleri yaratıcılıkları size çok şey kazandırabilir.)

Yönetici liderliğine en çok ihtiyaç duyan alanlardan biri ise satış. Satışta Liderlik çok daha önemli bir kavram. Satış, şirketin diğer departmanlarına göre daha dinamik ve dış etkenlere çok bağlı bir disiplin. Dolayısıyla satış alanında liderlik göstermek isteyen satış yöneticilerinin kendilerine ve çalışanlarına daha fazla yatırım yapmaları gerekiyor. Yani; satış yöneticileri etkili bir lider olmanın yanı sıra, iyi bir satışçı, başarılı bir koç ve ileriyi planlayabilen bir stratejist de olmak zorunda.

Başarılı bir satış liderliğinin onlarca kriteri olmakla beraber, en öne çıkan liderlik kriterlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  1. Anı Değil Trendi Yönetin: Her satışçı her gün iyi sonuçlar çıkartacak diye bir kaide yok. Dolayısıyla, bir günlük sonuçlara yorum yaparak potansiyel satışçılarınızın motivasyonunu bozmayın. Trendi izleyin, trendi yönetin. Ayın 29 günü istenen satışı yapan bir satışçıya ayın 30’unda kötü çıkan satışı için moral bozucu bir üslup kullanırsanız, satışçınızın hem size hem şirkete olan aidiyetine zarar verirsiniz.
  2. Beraber Plan Yapın, Sakince İzleyin: Kötü giden KPI’lar için satışçınızla birebir görüşmeler ayarlayın ve beraber plan yapın. Buraya dikkat, plan yaptırın değil, beraber plan yapın. Ortaya bir fikir atın, o da eklesin, geliştirsin, siz de ekleyin ve sona ulaşın. Planı hazırlayın. Planın SMART olmasına özen gösterin. (SMART Nedir diyorsanız, tıklayın!). Planın belli tarihlerine kadar uzaktan izleyin, sakın müdahale etmeyin. Güvensiz bir ortam yaratmayın. Plan sonuçlandıktan sonra istediğiniz sonucu alamazsanız değerlendirme görüşmesinde paylaşın.
  3. Vizyon Aşılayın: Ama bunu şirketlerin duvarlarında veya internet sitelerinde bir boşluğu doldurmak için yazılmış aptal “misyon / vizyon” yazılarıyla karıştırmayın. Belli zaman aralıklarında ulaşmak istediğiniz somut hedefi ortaya çıkarın ve takımınızla paylaşın. (Mesela yıl sonunda bölgesel Pazar paylarında şampiyon olmak, gibi). Satış yöneticisi olarak bu vizyona liderlik edin, takip edin, önemseyin. Takımınızın da aynı şekilde yaklaşmasını sağlayın.
  4. Takımdaki Yetenekleri Ortaya Çıkartın: Takımınızda mutlaka yeteneklerini yeterince gösteremeyen, ona o ortamı veremediğiniz takım arkadaşlarınız vardır. Takımınızla ilgili bir analiz yapın, tek tek eleman bazlı SWOT analizleri hazırlayın ve ortaya çıkabilecek yetenekleri belirleyin. Birebir toplantı yapıp bir yol haritası çizin, ona yapması gerekeni söylemeyin, uygulamayı gösterin.
  5. Koçluk Yapın: Satış işi acımasızdır, önceki ayın satış şampiyonu bu ayın sıralamasında diplerde olabilir. Satış işinde kaybetmenin de aslında bir kazanmak olduğunu onlara anlatıp eksik kaldıkları yerde koçluk yapın. İyi bir liderin en büyük özelliği koçluk yapmasıdır. Koçluk yapmaktan karşılıklı konuşmayı anlamayın, sistemli, süreçli, takip edilebilir ve ölçülebilir bir koçluk mekanizması kurun (yakın zamanda bununla ilgili bir yazı yazmayı planlıyorum, orada daha detayına girme fırsatı bulacağız).
  6. Motive Edin, Ödüllendirin: Motivasyon ile ilgili çok yazı yazdım, çok şey paylaştım. Ama bu paylaşımların hiç biri satışta motivasyonun önemini gerektiği kadar ön plana çıkarmaya yetmez. Bir satış departmanı için en kilit nokta motivasyondur. Motivasyonu bitmeyen bir satışçıdan rekor üstüne rekor bekleyebilirsiniz. Ama bir noktada eğer motive eksikliği varsa, arabasına satış yapması için bindirdiğiniz bir satışçı bir ağacın gölgesinde zamanın geçmesini bekleyebilir. Bir satış lideri olarak burada en büyük iş size düşüyor. Hitabetinizin, vücut dilinizin, ses tonunuzun güçlü olması gerekiyor.

Satış departmanı lider ruhlu yöneticilerle dolu olan bir şirketi piyasada hiçbir güç durduramaz. İyi organize olan, paylaşmayı bilen, kendilerine hedef koyan ve içi başarı motivasyonuyla dolu olan bir ekip tüm kuralları yeniden yazabilecek güçtedir. Ancak bu ekibi çekip çeviren, ekibe vizyonu aşılayan ve hedefi gösteren bir lider mutlaka lazımdır. Umarım kariyerinizin bir yerinde böyle bir yöneticiyle çalışır, hatta böyle bir yönetici olursunuz.

Banaisbul.com

 

İş Hayatında Yeni İnsanlarla Tanışmanın Yolları

İş hayatında, özellikle arkadaş sohbetlerinde sıklıkla söylenir, ‘kim olduğun değil, kimi tanıdığın önemli’ diye. Bu hafiften kinaye barından söz aslında ne acıdır ki, sonuna kadar gerçektir. Çevrenize bakın, daha geçen ay hemen yan masanızda oturan iş arkadaşınız, hiç haketmediği halde, sadece doğru kişileri tanıdığı için yükselmedi mi? Ya da, hala ilanı devam eden bir pozisyona müdürün çok yakın bir arkadaşının oğlu alınmadı mı? Şöyle bir durup düşündüğünüzde, gerçekten kişinin tanıdıkları, arkadaş ağı yani moda deyim ile ‘network’ü çok önemli. Tanıdığınız her yeni kişi aslında önünüze serilen yeni bir yol gibi. İş bulmanızı hızlandırabilir, beklediğiniz bir kararın daha hızlı çıkmasını sağlayabilir, çocuğunuza staj bulmanız için yardımcı olabilir. Düşündüğünüzde daha aklınıza onlarca şey gelecek.

Bu durumun haksız rekabet yarattığı ve bu ayrımcılığın önlenmesi gerektiği gibi işin etik tartışmasını bir kenara bırakırsak, işte size iş hayatında yeni insanlarla tanışmanın yolları:

  • Bir Network Haritası Oluşturun: Bu bir nevi sizin ‘tanıdığım insanlar’ haritanız olacak. En yakından en uzağa tanıdığınız herkesi ama herkesi yazın, aralarındaki bağlantıyı da bir çizgi şeklinde belirtin. Bu kişiler sizin en geniş sosyal ağınız. Bunlardan hangisine hakettiği ilgili gösterdiğinizi veya hangisini neredeyse unutmak üzere olduğunuzu düşünün. En önemlilerinden en önemsizine kadar her biriyle bir iletişim rutini kurun. Kimisiyle her hafta 2 saat yüz yüze, kimisiyle ayda 1 telefonla. Ama mutlaka bir iletişim kurmak durumundasınız. Şu anki en geniş çevrenizden 1 kişi bile eksilmemeli. Amacınız bu kişileri arttırmak, azaltmak değil. Bu iletişim ağını ve iletişim rutinini kurduktan sonra bunu takip edebileceğiniz bir mekanizma da kurun, bunun için Excel kullananlar da var, Outlook Reminder kullananlar da. Hatta tamamen doğal bir şekilde, yardım almadan bu rutini kuranlar da var. Birini seçin ve ilerleyin, unutmayın, amacınız birinden bile kopmamak.
  • Sosyal Medyayı Etkili Kullanın: Yapılan araştırmalar gösteriyor ki yetişkin bireylerin %66’sı Sosyal Medya’nın en az bir uygulamasını kullanıyor. Bu yetişkinler arasında yapılan ankette ‘Neden Sosyal Medya Kullanıyorsunuz?’ sorusunun en sık verilen cevabı ‘arkadaşlarla ve aileyle iletişim halinde kalmak!’. Sosyal Medya aracılığıyla yeni insanlarla tanışan kişilerin sayısı hiç de az değil üstelik. Şunu kabul etmeliyiz ki, yeni insanlar tanımanın yolları zaman içerisinde değişti. Bize de buna adapte olmaktan başka bir şey düşmüyor. Yani, sosyal medyayı kullanın, yeni arkadaşlıklar edinin, tartışmalara katılın, fikir paylaşın, arkadaş ekleyin ve bunu gerçek hayata taşımaya çalışın. İnanın oralarda bir yerlerde harika zaman geçireceğiniz ve networkünüzü geliştirebileceğiniz çok iyi insanlar var ve onlar da en az sizin kadar yeni insanlar tanımak istiyorlar.
  • Network Toplantıları Organize Edin: Bu işin en zor kısmı çünkü masa başından kalkmanızı gerektiriyor. Ancak en hızlı şekilde yeni bir çevre edinebileceğiniz yöntem de bu. Özellikle Linkedin, bu yeni network toplantılarında öncülük eden sosyal ağlardan biri. Her gün onlarca profesyonel çeşitli başlıklarda belli bir yerde toplanıp sohbet ediyor. Likemind gibi, Blogger Toplaşmaları gibi onlarca etkinlik aynı kafada insanları bir araya getiriyor. Siz de kendi kişisel özelliklerinizi düşünüp ilgilendiğiniz bir konuda diğerlerini de dahil ederek bir network toplantısı organize edebilirsiniz. Mesela çok yakında biz, İzmir’de bir Satış Profesyonelleri Tanışma toplantısı organize edeceğiz. Siz de bunun gibi başka organizasyonlar düzenleyenlerden biri neden olmayasınız?
  • Arkadaşlarınızı Kullanın: Yakın arkadaşlarınıza, sizin daha önce hiç bir araya gelmediğiniz bir kişiyle bir akşam yemeği organize etmesini isteyin. Siz de onun daha önce hiç tanışmadığı bir kişi getireceğini söyleyin. Gerçekten işe yarıyor. Bunu geçmişte deneyen biri olarak yeni ve hala görüştüğüm 3 kişiyi tanıdım. Bu kişiler yeni kapılar, yeni ilişkiler, yeni sohbetler demek. Bu fırsatı kaçırmayın ve arkadaşlarınızın networkünden siz de yararlanın. Bu çift taraflı bir win-win durumu, kimse hayır demeyecektir.
  • Konferanslara / Seminerlere Katılın: Bu tür aktiviteler aynı anda birden fazla kontakt kazanmak için harika bir fırsat. Özellikle etkinlik saatinden daha erken orada olmak, etkinlik aralarını iyi kullanmak ve etkinlik sonrası hemen mekanı terketmemek, size mutlaka yeni insanlarla tanışma fırsatı verecektir. Tabi bunun için biraz proaktif olmak şart, ancak zaten eğer böyle bir etkinliğe bu amaçla gitmişseniz bu özellik sizde mutlaka vardır. Özellikle sektörünüzle ve uzmanlığınızla alakalı etkinlikler çok daha faydalı kontaktlar bulmanızı kolaylaştıracaktır. Bu tür aktivitelere bolca kartvizitle gitmeyi unutmayın. Zaten oraya networkünü genişletmek amaçlı giden tek kişi kesinlikle siz değilsiniz, merak etmeyin.

Yazının girişinde de bahsetmiştik, bazen tanıdığınız kişiler size inanılmaz kapılar açabilir. Tek bir referans bile koskoca bir iş görüşmesi ritüelinin önüne geçerek tek bir mülakatla o işi kapmanız anlamına gelebilir. Hatta çoğu ilan açma seviyesine bile gelmeden kapatılan onlarca iş fırsatının ilk habercileri sizin networkünüzdeki arkadaşlarınız olabilir. Bu fırsatlardan yararlanabilmek tamamen sizin sosyal ağınızın ne kadar geniş olduğuyla alakalı, durmayın ve yeni insanlar tanımaya devam edin!

Banaisbul.com

Bir Sosyal Medya Danışmanının Anıları

selinyetimoglu.com

Bir-sosyal-Medya-danismaninin-anilari Bir Sosyal Medya Danışmanının Anıları kitabının yazarı Aytaç Mestçi’yi öncelikle, sosyal medya kitabı yazmanın en büyük handikapından -büyük oranda- akıllıca kaçabildiği için tebrik etmek isterim.

Teknolojinin pek çok alanı gibi sosyal medya da çok hızlı şekilde üretilip tüketiliyor. Bu yüzden sosyal medya ile ilgili bir kitap yazacaksanız,

View original post 254 kelime daha